Mobilyaların yerleşimi, doğru dekorasyon stilinin benimsenmesi, doğru mobilyaların ve aksesuarların belirlenmesi kadar önemlidir. Hatta daha ileri gidilip, mobilyaların konumlandırılması için bu söylenenlerden çok daha önemlidir bile denilebilir. Çünkü mobilyaların evde yerleşimi en uygun alan kullanımıyla, en estetik biçimde yapılmadığında, doğru mobilyaları seçmiş olmanız da işlevini yitirir. Bu tip bir işlev kaybı tüm dekorasyon stilinin çökmesine neden olacağı gibi ortaya düzeltilmesi gereken büyük bir sorun bırakır. En sonunda ise yine başa dönmek ve detayı yeniden planlayıp hayata geçirmek zorunda kalırsınız ki bunu hiç kimse istemez.
Bu nedenle mobilyaların doğru yerleştirilmesi ile ilgili ayrıntılara odaklanmalı ve evinizin fiziki yapısı, seçtiğiniz dekorasyon biçimi ve benimseyeceğiniz yerleşim düzeni arasında bir denge kurmalısınız. Bu denge kurma meselesini dekorasyon adına yapabileceğiniz bir görev gibi dahi düşünebilirsiniz. Ne de olsa hem kendinize hem de evinize hak ettiği değeri vermelisiniz!
Sizi Yönlendirecek Noktayı Belirleyin
Bunun gereğini yapmak için mobilyaların evde yerleşimi yapılmadan evvel, nereye yerleştirme yapacaksanız evinizin bu bölümünün merkez noktasını belirleyin! Bu mekanın ve sizin benimseyeceğiniz dekorasyon biçiminin odak noktası nerede beliriyor saptayın. Örneğin pencereler, görülmeye değer manzaralar, televizyonu koyacağınız nokta gibi! Böylesi noktalar hem algınızı yönlendirecek hem de bununla da yetinmeyip, mobilyalarınızı yerleştirmeniz için siz farkında olmadan sizi yönetecektir. Eğer bir ana nokta bulmayı başarabilirseniz, tüm yerleşim düzenini bu noktayı baz alarak yapabilirsiniz. Böylece işiniz hafifleyecek ve ihtiyaç duyduğunuz düzen kolaylıkla sağlanacaktır.
Mobilyalarınız Büyüklüğüne ve Mekanın Genişliğine Dikkat Edin
Mobilyaların yerleşimi için her şeyden önce seçtiğiniz mobilyaların ebatları ile bu mobilyaları yerleştireceğiniz alanların genişliği arasında bir oran bulunmasına dikkat edin. Hareket alanınızı kısıtlayacak mobilya ve aksesuarlardan kaçınma gayretinizi kaybetmeyin. Mobilyaların konumlandırılması işlemine de öncelikle en büyük parçalardan başlayın.
Yatak odalarında yataklar, salonlarda oturma grupları ya da büyük vitrin takımları yerlerini ilk belirlemeniz gerekenler arasında. Eğer büyük parçalara öncelik verirseniz, oluşturacağınız düzene onların etrafında devam edebilirsiniz. Böylece ekleyeceğiniz herhangi bir parçanın artı mı katacağına yoksa kullanım konforunuzu mu kısıtlayacağına net biçimde karar verebilirsiniz.
Bu kararı verirken mobilyaların evde yerleşimi ile herhangi bir odadaki geçişleri, giriş çıkışları kısıtlamamasına da özen gösterin. Evinizin hangi bölümünde olursanız olun, orayı mobilyaların konumlandırılması işleminden sonrasını düşünerek hayal ederek görmeye çalışın. Boş olduklarına odaklanmayın. Kendinize “bu oda nasıl kullanılacak, ne oranda yoğun olacak” gibi sorular sorup, aldığınız gerçekçi yanıtlarla hareket edin!
Fonksiyonelliği Göz Ardı Etmeyin!
Mobilyalarınızın yerleşim düzenini belirlerken, beğenilerinize yenilmeyin. Sadece estetik kıstasları göz önüne olarak, mobilyalarınızın belli başlı amaçlara göre kullanılacağını, belli ihtiyaçlara yanıt vereceğini atlamayın. Kısacası, fonksiyonelliği göz ardı etmeyin.
Örneğin mutfaklarda mobilyaların yerleşimi yapılırken, en çok ihtiyaç duyacağınız ne varsa size yakın olmasını sağlamaya çalışın. Böylece hem hız kazanırsınız hem de mutfakta iş yaparken harcayacağınız zamandan tasarruf sağlarsınız.
Aksesuarları “Ayrı” Değerlendirmeyin!
Yatak odası, salon ya da oturma odasında aksesuarlarınızı mobilyalarınızdan ayrı değerlendirmeyin. Her aksesuarın her mobilya ile yan yana olmasının zararları olabileceği gibi bu aksesuarların tamamen başka bir işlevi var yanılgısına düşmeyin. Aksesuarlar ile mobilyalarınızın etrafını boğmayın ya da aksesuarlarınızı belli bir alana toplayarak mobilyalarınızın yerleşebileceği köşeleri kullanışsız hale getirmeyin!
Sözün kısası, mobilyaların evde yerleşimi yapılırken, evinizin dekoratif özellikler taşıması gerektiği ve belli bir estetik ölçütün üzerine çıkmış olması gerekliliği nedeniyle, yaşam alanlarınızın fiziksel özelliklerini ihmal etmeyin! Eğer bütünüyle altından kalkamayacağınızı düşünüyorsanız da, bir iç mimara başvurmaktan çekinmeyin!